21 Ocak 2009 Çarşamba

Bilinmeyen (Saklı) Bir Tarihi Eser Karsevan Kalesi

Geleceğini daha iyiye, daha güzele götürme çabası içinde olan toplumlar, geçmişinden vazgeçemez. Geçmiş, bugünü geliştirip, geleceğe yön vermede önemli bir kılavuzdur. Kendi tarihsel sürecini bilmeyen toplumlar, geri kalmaya mahkumdurlar. Kültürel miraslara sahip çıkmak, onları korumak, aynı zamanda ideolojik bir tavırdır da. Kültürel kalıt, tarihsel geçmiş, akıl ve bilimsel verilerin ışığında oluşur.

Gelecek kaygısı, tarih bilinci edinmeyi gerektirir. Tarih bilinci, sağlıklı gelecek için oluşturulan düşüncelerin biçimlenmesine yön verir.

Antropologlara göre, insanlık âleminin, hayvanlar âleminden ayrılması, iki milyon yıl öncesine dayanır. Bu süreçte insanlar, birbirleriyle ya da doğayla savaşım içinde olmuşlardır. Dönem dönem barışı da yaşamışlardır, bu süreç, günümüzde de biçim değişiklikleriyle devam etmektedir.

Anadolu coğrafyasında, binlerce yıllık savaşlar sonucu elde edilen kazanımlar vardır. Bunların korunup kuşaktan kuşağa aktarılması gerekirken, ne yazık ki, insanlar tarih bilincinden ve önemli kültürel kalıtlardan (miras) yoksun bırakılmaya çalışılmaktadır. Buna en çarpıcı örnekleri Hasankeyf’in , Çoruh vadisinin ve Yusufeli ilçesinin yok edilmeye çalışılmasıdır.

Uygarlık kavramını, kökleri milyonlarca yıl öncesine dayanan insanın ortaya çıkışı ve toplumsal evriminin bütünü oluşturmaktadır. Bu gerçeği bilmeden, çağımızın bugünkü ileri buluşlarından yararlanmak, çağdaş olmaya yetmez. İnsanı insan yapan değerleri bilmek gerekir. Bunun için, inancımıza, ideolojimize denk düşeni, işimize geleni koruyup, gelmeyeni yok etme hakkına sahip değiliz.

Artvin’in geçmişi, geleceği, sosyo-ekonomik ve kültürel sorunları değişik kesimlerce, farklı boyutlarda ve sıkça tartışılmaktadır. Özellikle Artvin’in kalkınması konusunda,”doğa turizmi” üzerinde durulmaktadır. Doğa turizminin özünü oluşturan tarihsel değerlere ne denli sahip çıkıldığı ise tartışma konusudur. Artvin yöresinde turizmi ilgilendiren, kültürel miras özelliği taşıyan ve koruma altına alınması gereken birçok tarihsel miras bulunmaktadır. Bunlardan biri, kaderine terk edilen Artvin - Artdanuç’taki “Karsevan Kalesi” dir.

Karsevan Kalesi Hakkında Bilgiler


Karsevan KalesiÇocukluğumdan bugüne kadar Karsevan Kalesi ile ilgili birçok efsanevi öykü dinledim. Ancak hiçbir yazılı kaynakta adına rastlamadım. Bu nedenle tarihsel değerimize dikkat çekmek istedim. Yöre tarihi konusunda önemli ipuçları bulunabileceğine inandığım, bu kalenin arkeologlar tarafından incelenmesi için bu tanıtımın yararlı olacağı kanısındayım.

Karsevan Kalesi, Ardanuç’a 17 km uzaklıkta bulunan Tosunlu (Usot) köyü sınırları içerisindedir. Kalenin bulunduğu bölgeye “Karsevan” denilmektedir. Kale, Tosunlu köyünün doğusundadır. Kaleye köy merkezinden çıkınca Loryolu, Büyükmeşe, Demirkapı ve İncedere güzergâhından, yaklaşık 3 kilometrelik bir yolla gidilmektedir.

Kalenin batıya bakan yüzeyi el yapımı duvarla örülüdür. Üstünde kimlere ve hangi zamana ait olduğu bilinmeyen mezarlar vardır. Kalenin zirvesinde 2 metrekare çapında, 1.5 metre derinliğinde, büyük olasılıkla gözcü sığınağı olarak kullanılmış, yan duvarları ustaca örülmüş bir oda bulunmaktadır. Odanın tabanı ne yazık ki defineciler tarafından tahrip edilmiştir.

Kalenin 300 m doğusunda, Bulanık Köyü sınırları içerisinde Balkayası diye anılan bir kayalık bulunmaktadır. Kayanın alın yüzeyi orta kısımlara doğru bir girişi olan içerisinde geniş bir boşluk (mağara) olduğu söylenmektedir. Kale ile Balkayası arasından bir dere geçmektedir. Batısında yol güzergâhı üzerinde ve 1 km uzağında Demir Kapı, güney batısında Petek Taşı, güneyinde tüm bölge coğrafyasına hakim bir kaya (Kâb), batısında Çatalkaya yer almaktadır.. Kalenin dört yanı ormanlarla kaplıdır. Kalenin yanında bir bardağını bir seferde içilmesinin mümkün olmadığı bir kaynak suyu akmaktadır. Kalenin 1 km doğusunda Lori Yaylası, 1.5 km güney batısında Tosunlu Yaylası, 1.5 km kuzeyinde Ballı köyü (Gülica) çermiği (Misirot),3 km kuzey doğusunda Güleş Köyü sınırları içerisinde Çermik (Ğulğula), Gelin Kayaları , 5 km Kuzey Batısında ise Bulanık köyü Rabat Kilisesi yer almaktadır.

Karsevan Kalesi Hakkında Söylentiler

Kalenin tarihi bilinmemekle birlikte söylentiye göre; civarı M.Ö. yerleşim alanıymış. Kalenin karşısında yaklaşık 500 metre ilerisinde Köse Çayır adlı bir çayır, bu çayırda bir de mağara bulunmaktadır. Suçlular bu mağarada mahkûm edilerek cezalarını çekerlermiş.

Kalede, Kar adlı bir delikanlı varmış. Kalenin karşısında Bulanık Köyü sınırları içinde kalan Balkayası’ nda da Şirin adlı bir kız otururmuş. Kale ile kaya arasından Bulanık Deresi geçmektedir. Söylentiye göre o zaman burası denizmiş; karşıdan karşıya geçmek olanaksızmış. Kız karşıd cecim (cicim) dokur (örer), delikanlı kalede saz çalarmış. Kızla delikanlı birbirlerini karşıdan görerek âşık olmuşlar. Ancak bir türlü kavuşamamışlar. Bir söylentiye göre karşıdan karşıya geçme olanağı bulamamışlar. Bir söylentiye göre de kızın babası kızı Kar’avermemiş, onun için kavuşamamışlar.

Yine bir başka söylentiye göre, Balkayası’ ndan yukarıda adından söz edilen Demir Kapı civarına çıkan bir tünel varmış. Şirin ile Kar tünelin çıkışında buluşarak kaçmaya karar vermişler. Ancak Şirin çıkışa geldiğinde, tünelin çıkışında demirden bir kapı olduğu ve kapıyı açamadıkları, o bölgenin ismi de bundan ötürü Demir Kapı olarak adlandırıldığı söylenmektedir.

Olağanüstü bir doğa güzelliği ile iç içe geçmiş olan bu kale ile ilgilenilmesini, gidilip görülmesini, tarihsel yanını incelenmesini ve turizme kazandırılması için gereken çalışmaların yapılmasını diliyorum.

Yazar : Rasim YILMAZ

Hiç yorum yok: